VOLKAN DURMAZ YAZDI: ŞİDDET, ŞİDDET, ŞİDDET

14 Aralık Pazar günü Hatayspor U17 – Gaziantep FK U17 maçı 3-2 bitti. Bitti ama skor tabelada kaldı, şiddet ve utanç hafızalara kazındı. Maçtan sonra yaşananlar ise spor tarihine  ‘ çok büyük ayıp olarak geçti.

17 yaş altı çocuklar maç bitimi saldırıya uğradı. Dili 1cm kesilen, kafatası ve elmacık kemiği kırılan, kafasına ve kulağına tekmeler gelen ve işitme kaydı yaşayan , yoğun bakıma kaldırılan gençler… Maç oynamadan ziyade harp alanına dönen bir saha. Bunlar skor değil, insan en önemlisi gençler ve çocuklar. Savaş alanına dönen yerde dayak yiyen, yaralanan ve en önemlisi şiddet gören bu çocukların psikolojisi bozuldu. Ayıptır günahtır yapmayın yeter artık.

Peki kim sorumlu? Kim dur diyecek?
Sadece sahadaki birkaç kavga eden kişi mi? Elbette hayır. Bu olaylar yıllardır aynı şekilde devam ediyor. Cezasızlıkla, görmezden gelmeyle, aman olaylar büyümesin filmlerdeki gibi gelen telefonlarla üstünü kapatalım dendiği sürece de devam edecek gibi duyuyor. Spor ahlakını bilmeyenlerin kenarda durmasına izin verenler de bu olayların bir parçasıdır.

Buradan açıkça soruyorum:
Bu çocuklar sahaya futbol oynamaya mı çıktı, yoksa dayak yemeye mi?
Bu müsabakaları organize edenler görevlerinin başında mı, yoksa koltuklarını mı koruyor? Komşu illerle yapılan maçlarda son zamanlarda sürekli aynı senaryo yaşanıyorsa, sorun tesadüf olmayabilir. Demek ki bu sistem ve güvelik sorunu. Spor rekabet değildir artık; bazıları için güç gösterisi, bazıları için ego tatmini dir. Bu zihniyetle mücadele edilmezse, yarın konuşacağımız şey futbol, voleybol, basketbol spor değil, çok daha ağır sonuçları olan maalesef saha olayları olur. O yüzden net söylüyorum: Bu olaylara karışanlar sadece cezalandırılmamalı, spordan tamamen temizlenmelidir. Gereken en ağır ceza spordan men olmasıdır. Aksi durumda olayları geçiştiren herkes suç olacak olayların suç ortağıdır!!!!

Güle güle Burak Yılmaz

Sezon bitmeden Gaziantep FK’da ikinci teknik adamla da yollar ayrıldı. Sezona İsmet Taşdemir ile zaten yanlış başladık, Burak Yılmaz ile olacak dedik ama olmadı. Herkes kendince haklı. Burak Yılmaz çıkıp, “Bana küfür edildi, zoruma gitti, gidiyorum” diyor. Tabi olay gerçekmi bilinmez.

Gerçekse elbette küfür ve hakaret kabul edilemez. Ama işin içinde farklı sözlerde var. Mesela Beşiktaş maçı sonrası kendisine Gaziantep Fk nın avrupa hayali sorulduğunda verdiği cevap Şehir avrupaya hazırmı?  oluyor. Burak hocaya keşke yıllar önce “şehir şampiyonluğa hazır değil” denildiğinde ortalığın nasıl ayağa kalktığını ve ne seçimlerin ne koltukların kalmadığını birisi anlatsa konuşmadan iki defa düşünürdü.

Gaziantep hafife alınacak bir şehir değildir. Bu şehir unutmaz ve unutturmaz. Gaziantep FK; büyük emeklerle, büyük yaptırımlarla binbir zahmetle ayakta duran bir kulüptür. Kimsenin zaman geçireceği, deneme tahtası, kapris yapacağı bir yer değildir.

Şimdi yeni teknik direktörün kısa sürede açıklanması bekleniyor. Yönetim işi sıkı tutuyor ve takımı hocasız bırakmadan en hızlı şekilde yeni hocayı açıklayacaklar. Yerli aday olarak İlhan Palut ismi geçiyor. Ligi tanıyan, agresif futbol oynatan genç bir teknik adam. Kimya tutarsa Avrupa hayal değildir.

Yabancı aday olarak ise Alman disipliniyle öne çıkan Markus Gisdol konuşuluyor. Gisdol da ligi bilen, disiplinli, hırslı ve tempolu futbol oynatan bir teknik direktör. Hangisi olursa şimdiden hayırlı olsun. Umarın özlenen avrupa hayalini gerçekleştirir ve başarılı olur.